Kronik - Kavga ~ iki seksen virgül kırk yedi...

Kronik - Kavga

3 Şubat 2008 Pazar

Özer Sarısakal - Vokal, gitar
Tolga Soyhan - Bas
Torab Majlesi - Davul

Tepeye not: Bu yazıyı zamanında Boo!'nun 15 Haziran 2007'deki on sekizinci sayısı için yazmıştım.

Dünyanın en delikanlı metal grubu Kronik… Kendileriyle yüzyüze görüşme ve tanışma fırsatım olmadı ama haklarında okuduklarımdan ve müziklerinden çıkardığım bu. Deli Kasap’ta okumuştum, Kronik konserlerinde ön saflarda poz kesen artiz bir eleman (veya elemanlar) oldu muydu bunlar çalmayı bırakıyorlarmış, adamı (veya adamları) bir güzel dövüyorlarmış. Daha sonraysa hiçbir şey olmamış gibi istiflerini bozmadan “Nerede kalmıştık?” dercesine kaldıkları yerden çalmaya devam ediyorlarmış. Yamuk yapana anında ağzının payını veriyorlar. Hatta benim bile almışlığım var ekran başından olsa da. Bir e-posta röportajı için iletişime geçmiştim, ama acelemden dolayı (derginin çıkmasına 7-8 gün kalmıştı) röportajın acele olmasının gerekliliğini bildirmemden olsa gerek kinayeli bir dille fırça kaymıştı Kronik elemanlarından hangisi cevap verdiyse (genel adreslerine atmıştım). İlk başta tabi severek dinlediğim gruptan soğudum insanlık hali. Ama sonra baktım bu onları zerre etkilemeyecek, bana da bunun yararı dokunmayacak; biraz daha profesyonel düşünmeye başlayarak seve seve dinledim Kavga’yı hafiften. Son dönemdeyse müzikçalarımdan düşürmüyorum albümü. Bir zamanlar “Yuh!” diyerek dinlediğim Endless War’u dinlemez oldum bu albüm yüzünden. Tabi bundan şikayetçi miyim? Cı cık.

Albümün genel havası adını birebir karşılıyor. Böyle bir karmaşa var müzikte sanki. Bir düzensizlik hakim gibi. Bu tabi ki mühendislik harikası kabul edilen sıkıcı progresif metal albümlerinden değil, elbet bu kargaşa havası bu albüme cuk diye oturuyor. Albüme harcanan emeğe tabi ki lafım yok ama müzikal anlamda bir özensizlik var. Daha doğrusu özensizlik değil de estetik kaygının olmaması. “Kaba güzeldir” anlayışı… Vokaller baya değişken. Bazen ince bir ses eşliğinde akıyor şarkı, bazen kaba saba. En önemlisi de bence ne bu albümde biliyor musunuz: Şarkı sözleri. Grubun delikanlı tavrının altını daha da dolduran, yer yer agresif, yer yer hicivli, yer yer epik, yer yer de dalgacı sözler. Özellikle albüme bir konu bütünlüğü kazandıran şarkılar Kavga, Kapkara ve Canın Cehenneme; en kuvvetli sözlere sahip olanlar. “Kopmuş zincirler, etraf sarılı”, “Artık efendi yok!”, “Sen, ikiyüzlü ahlakınla bana ahlak dersi ha!” gibi mısralar bu satırlarda olmasa bile şarkıların içinde gerçekten çok etkiliyor dinleyiciyi. Kendinizi vererek dinlediğinizde muazzam bir özgüven pompalaması yaratacak. Kendinizi tutarsanız dışarı çıkaramadığınız duygularınız yüzünden gözleriniz yaşaracak, oraya buraya çarpmak, saldırmak isteyeceksiniz. Kendinizi hiç olmadığınız kadar güçlü hissedeceksiniz. Canın Cehenneme’nin girişinde vokalle beraber siz de haykırmak isteyeceksiniz. Haykıramazsanız az evvelki gibi “dolu” olacaksınız. Bunlar tabi bendeki etkilerden yola çıkarak yaptığım genellemeler. Bunların hiçbirisi olmuyorsa müzik zevkiniz bu değildir muhtemelen.

Albümde sadece agresif şarkılar yok, hatta bilakis ilk dinlediğimde baya geyik bir albüm sanmıştım. Ayak, bir başka yerli efsane Headbangers’tan bir cover. Bilmem ki adlı şarkıdaki diyaloglar oldukça eğlendirici. TRT yayınlarındaki (özellikle radyo) yapmacık samimiyet hitaplarını taşlamak veyahut bunlarla dalga geçmek için yazılmış sanırsam. Dikkatli dinleyince çok eğleneceksiniz. Eğlenmek demişken sıra Pompala’ya geldiğinde albüm size adeta “oturmaya mı geldik?” diyecek. Çünkü tam bir göbek havası halinde ilerliyor şarkı. Kalk göbek at! Sözlerini oturunca dikkate alırsınız çünkü albümün en satirik şarkısı sayılır. Eski Günler var bir de, tamamen eski toprak tayfanın tüylerini diken edecek bir şarkı, hüzünlü zaten. Gerilimi sevenler Gece’yi de sevecektir, sözleri hiç tekin değil zira.

Uzun lafın kısası Kavga albümü inanılmaz derecede samimi bir albüm. Sanki sadece 10-15 kişilik kendi arkadaş çevreleriyle beraber eğlenmek için yazılmış şarkıların oluşturduğu bir albüm gibi hissettirse de, dinleyiciyi kesinlikle bu tayfanın içine alıyor albüm aktığı sürece. Yani dışlanmış hissetmiyorsunuz kendinizi o 10-15 kişilik topluluktan. Albümün finali itibariyle (Kapkara ve Canın Cehenneme son iki şarkı) kendinizi “Yakarım yıkarım ezerim!” havasına sokmak istiyorsanız en yakın metal müzik marketinize gidiyorsunuz, Kavga’yı satın alıyorsunuz, tabi kaldıysa. Ondan sonra albümde adı geçen üç isim için birer birer “Baba, büyüksün!” diyorsunuz. Esen kalın.

Not: Bu yazıda olumsuz eleştiri olarak algılanabilecek bütün cümleler bilakis, albüm adına olumludur. Bu halini daha çok seviyorum şahsen.

  1. "Kavga" – 4:26
  2. "Eski Günler" – 3:58
  3. "Ayak" – 2:43
  4. "Kaybettin" – 3:38
  5. "Bilmem ki" – 3:42
  6. "Pompala" – 2:43
  7. "Gece" – 4:45
  8. "Sende Saklıyım" – 6:17
  9. "Kapkara" – 4:03
  10. "Canın Cehenneme" – 3:53

0 adet yorum var.: