Kreator - Pleasure to Kill ~ iki seksen virgül kırk yedi...

Kreator - Pleasure to Kill

3 Şubat 2008 Pazar

Mille Petrozza - Vokal, gitar
Jürgen Reil - Davul
Rob Fioretti - Bas
Jörg Trzebiatowski - Gitar

Tepeye not: Bu yazıyı zamanında Boo!'nun 15 Aralık 2007'deki yirmi dördüncü sayısı için yazmıştım.

Alman metal müziğinde Accept, Running Wild, Helloween, Edguy gibi kocaman gruplar olmasına rağmen, o topraklara daha çok "üç tıraşörler"i için saygı duyarız. Sodom, Destruction ve Kreator'den bahsediyorum. Bu üçlü, ekstrem metalin bir çok alt dalına bolca etkiler yapmış. Sodom daha çok black metal gruplarını etkilerken, Destruction da bir şeylere etki katmış (kısacası sadece 1-2 şarkısını dinleyebildim, sağlıklı yorum yapamıyorum). Kreator ise hele hele ilk zamanlarındaki albümlerle death metalin özellikle muhteva kısmına bolca katkıda bulundu. Bunun en çok hissedildiği albümü ise kanımca Pleasure to Kill olsa gerek. Sözleri incelediğimizde thrash metalde bildiğimiz "savaş, yıkım, kavga" tarzı içerikten ziyade bolca kan ve vahşet içeriyor. Mesela albümle aynı adı taşıyan Pleasure to Kill şarkısının nakaratı "Açık bedeninden akan kanının rengi / bütün görmek istediğim şeydir. / Sen ölürken dudaklarından kanı tatmak / benim için zevk demektir" şeklinde. Sadece bu kısım bile grubun o dönemde death metale yaptığı etkiyi göstermeye yeter diye düşünüyorum. Tabi şimdi yukarıdaki nakaratı tüm açıklığıyla ortaya serdikten sonra medya olsun, tutucu ebeveynler veya orta yaşlılar olsun (çoğu ebeveyn orta yaşlı değil midir zaten azizim?), onlara manyak bir koz vermiş oldum. Onların baskısını üzerimde hissetmeme rağmen tuttuğum tarafı değiştirmeden yazmaya devam edeceğim.

Pleasure to Kill albümü 1986 çıkışlı ve geçenlerde ufak bir araştırma yapana kadar Kreator'un ilk albümü sanıyordum. Bu rezaleti de burada açıklama ihtiyacı hissettim ki burada bilgiçlik taslayarak yazdığım hissine kapılmayayım. Evet, Kreator'un ilk albümü 1985 çıkışlı Endless Pain albümü. Bunu yeni öğrendiğim için dinleyemedim ama okuduğum yerler bu albümün de black metalde thrash altyapısının kullanılmasına katkıda bulunduğunu söylüyordu. Her neyse, biz esas oğlanımıza dönelim. Albümde (yani Pleasure to Kill'de) inanılmaz derecede bir savrukluk var. Savruk sıfatını basketbolde oyun kurucular için kullanırlardı, olumsuz bir sıfattı. Ama ben burada olumlu bir nitelik olarak görüyorum müzik tanımlarken. Hele de tarzımız speed/thrash civarındaysa ve hele hele zaman 80'ler ise savruk olmak en temel gereksinimlerin başında geliyor. Riften rife atlamak, bu atlayışlarda müziği keskin hale getirmek... Müziğe dokunabilsek elimizi kanatacak mesela. Bu sadece gitarla da sağlanmıyor; vokaller, davullar... Bu albümde basta böyle bir göreve pek rastlamadım. Geri vokal de pek yok (bu ay tanıttığım diğer albüm olan Bonded by Blood'ın aksine). Ama bu albümde dinlediğim müzik o kadar yırtıcı, o kadar vahşi ve bir o kadar hızlı ki, az evvel girdiğim teknik muhabbetin sadece satır doldurmak amaçlı olduğunu hissettirdi bana. Çünkü müziğin tekniğinden zerre kadar anlamıyorum. Benim için birkaç terim vardır; yırtıcı, sert, vahşi, bıçak gibi, rifler manyak, davullar dıgıdıdıgıdı diye gidiyor, vokaller havada uçuyor falan... Ben böyleyim, bir de sanki son albüm tanıtımımmış gibi sıraladım. Neyse, kişisel eleştirilerini de albüm tanıtımına ekleyerek okura psikolog muamelesi yapan ilk yazar olarak tarihe geçmiş olabilirim heh heh.

Uzun lafın kısası, Pleasure to Kill birçok ihtiyacınızı aynı anda karşılayacak bir albüm. Enerjik, kendinizi oraya buraya çarparak deşarj olmaya birebir. Aşırı hızlı, oraya buraya çarpmayı hızlandırarak deşarjdan azami keyfi almanızı sağlar. Vahşi ve yırtıcı, içinizdeki zarar verme dürtüsünü buraya harcamanıza yardımcı olarak çevreye daha uyumlu bir birey olmanıza katkıda bulunur. Dolgun, bütün bunları yaparken kontrolü elinizden kaybetmemenize yardımcı olur. Savruk, kontrol elinizde olsa bile hiçbir şeyi düşünmemenize neden olur. Beş kelimede açıkladım Pleasure to Kill’i işte, daha ne? Hayırlı akşamlar.

  1. "Choir of the Damned (Intro)" – 1:40
  2. "Rippin Corpse" – 3:36
  3. "Death Is Your Saviour" – 3:58
  4. "Pleasure to Kill" – 4:11
  5. "Riot of Violence" – 4:56
  6. "The Pestilence" – 6:58
  7. "Carrion" – 4:48
  8. "Command of the Blade" – 3:57
  9. "Under the Guillotine" – 4:38

0 adet yorum var.: