Paul Baloff - Vokal
Gary Holt - Gitar
Rick Hunolt - Gitar
Rob McKillop - Bas
Tom Hunting - Davul
Tepeye not: Bu yazıyı zamanında Boo!'nun 15 Aralık 2007'deki yirmi dördüncü sayısı için yazmıştım.
Thrash metal denen şey Amerika'da bölgelere ayrılmıştır. New York-New Jersey, Seattle, Bay Area falan... Bakmayın bana sadece yerini yurdunu bildiğim grupların yerini yurdunu sayıyorum ben heh heh. Ama Bay Area ekolü var hiç bir tartışmaya mahal vermeyecek şekilde. Metallica, Megadeth, Slayer, Anthrax, Dark Angel, Testament, Vio-lence gibi hepsi birden bir festivale gelse o festivali en kral festivaller arasına sokacak gruplar yetişmiştir bu bölgede. Bunlardan birisi de Exodus.
Kendi içinde oldukça değişik dönemlere sahip olan bir grup Exodus. İlk zamanlar vokalde Paul Baloff vardır. Sonra grupla en çok özdeşleşen Steve Souza gelir vokal mevkiine. Ardından 93-97 yılları arası bir sessizlik... Sonra yine Paul Baloff'lu 97-98 yılları... Sonra bir 3 yıl daha dağınık durmalar... Sonra 2001'de tekrar toparlanma... 2002'de Paul Baloff'un ölümüyle Steve Souza'nın geri gelmesi ve nihayet 2005'ten beri grupta vokalde duran Rob Dukes. Sırf vokallere göre ayırmış oldum dönemleri ama bence grubun müzik tarzı vokallere göre şekillendi yıllar içinde. Mesela Steve Souza gruba ilk katıldığından itibaren bir daha o kaotik havayı duyamadım. Daha oturmuş bir müzik vardı onun döneminde. Bir de tabi her an rock'n roll yapmak üzere tetikte bekliyorduk heh heh. Rob Dukes'e ise hiç ısınamadım, tam günümüz thrashçisi kıvamında. Bu pek olumsuz bir söylem olmadı ama demek istediğim, saç sakal birbirine karışmış, bünye biraz fazla "iri" her yönden. Ses de zaten brutale yakın. Hiç bir akıcılık yok onun dönemindeki müzikte. Üstelik gitarist Gary Holt grubun bütün dönemlerinde grupta olmasına rağmen. Yani kurucu kadrodan adam hala burada ama müzikteki akıcılık kayboluyor. Ya da bana öyle geldi.
Exodus geçenlerde (2008 notu: Bu yazıyı bloga eklediğim tarihte pek "geçenlerde" olmuyor tabi heh heh) yeni albümü The Atrocity Exhibition... Exhibit A'yı piyasaya sürdü. Ama Rob Dukes ile olan döneme pek ilgi duymamam bu sıcak sıcak çıkmış albümü tanıtmak yerine taa ilk albümü tanıtmama neden oluyor. Evet, bu yazının konusu nihayet Bonded By Blood. 1985 malı bu albümde bolca hız bulmak mümkün. Prodüksiyon düşük, ses kirli, vokaller yankılı... Bunlar hep 80'lerdeki albümlerden beklediğimiz şeyler. Günümüzde aynı şeyler denense nasıl olur gerçekten merak ediyorum. Değerlendirme açısından değil, o hava yakalanır mı diye sadece. Çünkü tarzını koruyabilen gruplarda bile zamanla belli değişiklikler olabiliyor. En başta 80'lerin thrash metal albümlerindeki "kasap havası" hissedilemiyor (terimi tamamen eş zamanlı olarak uydurdum). Meşhur Metal Massacre serisinde bile bu görüldüyse yapacak bir şey yok. Evet lafı Metal Massacre'a getirdim, oradan Exodus'a bağlarım tekrar diye ama baktığım üzere Exodus hiç bir MM toplamasında yer almamış ilginçtir ki. Halbuki Bonded By Blood'daki neredeyse her şarkı oraya aday. Özellikle Metal Command ve Piranha. "Metal müziği n'içün dinlersin" diye sorulduğu zaman hemen cevaben yapıştırılabilecek bir şarkı Metal Command (Diğerleri Metal Militia, Metalstorm/Face the Slayer, Metal Heart, Metal Daze, Metal Meltdown diye gider böyle heh heh).
Bu albümün en önemli özelliği, inanılmaz derecede kaotik olması. Bunuysa ne sözlerle, ne de enstrümanlarla sağlıyor. Yani vardır bunların da katkısı ama bu albüme "kaotik" dedirten şey, geri vokallerin inanılmaz derecede yerinde kullanılması. Normalde geri vokal dediğimiz şey, çaya katılan şeker, çorbaya atılan tuz niteliğindedir. Ama burada adeta çayda ot, çorbada tarhana görevi görüyor geri vokaller. Olmazsa olmaz yani. Müzikte anlatılmak istenen yıkım, kaos, şiddet belki de bunlar olmadan anlatılamazdı. Öyle ani girişleri, ön plana çıkışları var ki, "metal müzik okulu" diye bir şey olsa, bu albüm tamamen ayrı bir ders olurdu geri vokal için herhalde.
Bonded By Blood, üçüncü şarkı And Then There Were None ile beraber akıcı bir hale gelmeye başlıyor, girişi biraz sıkıntılı olabilir ilk dinleyişler için. Ama geneline bakıldığında insanı "yıkıııııım!" diye bağırtabilecek kadar güçlü bir albüm. Geri vokal kullanımına da değindim, taşıdığı "kasap havası"na da. Geriye sadece albümü adam akıllı dinlemek kaldı sanırsam. Elinize elden geçirilmiş versiyonu geçerse albümün sonunda sizi And Then There Were None ile A Lesson In Violence şarkılarının Steve Souza'nın ağzından birer canlı kayıtlar da bekliyor olacak. Bol yıkımlı günler dilerim.
- "Bonded By Blood" – 3:48
- "Exodus" – 4:09
- "And Then There Were None" – 4:44
- "A Lesson In Violence" – 3:49
- "Metal Command" – 4:16
- "Piranha" – 3:50
- "No Love" – 5:11
- "Deliver Us To Evil" – 7:11
- "Strike Of The Beast" – 3:56
0 adet yorum var.:
Yorum Gönder