Tom Gabriel Fischer - Vokal, gitar
Martin Eric Ain - Bas
Stephen Priestly - Davul
Tepeye not: Bu yazıyı zamanında Boo!'nun 15 Aralık 2007'deki yirmi dördüncü sayısı için yazmıştım.
Hayatta her zaman belli olan bir şeyin belli olmayan bir şeyi olur. Yani bir varlık vardır, ama herkes olaya farklı bakar. Algıda seçicilik dediğimiz bu güzel söylemi konuya bağlamam gerekirse, "belli olan şey" dediğim şey burada, "Celtic Frost'un değişken bir müzik yapması". Kariyerleri boyunca her albümde yeni şeyler denemiş, bunun yelpazesini de baya geniş tutmuş bir grup -glam metale bile el atacak kadar hem de. Bu belli olan şeye kişilerin bakışı çok farklı. Grubu sevenler ya da yeniliklere açık insanlar "bu adamlar kendilerini hiç tekrarlamıyorlar ne güzel" gibi şeyler diyebilirken, özcü niteliğe sahip insanlar "bir insan bu kadar da değişmez ki, iskeleti olur!" şeklinde cümleler sarfedebilirler. Ama sonuçta belli olan şey onların "kaşif" ya da "dönek" oldukları değil, hiç bir albümlerinin birbirine benzememesidir. Bunun iyi ya da kötü olduğunu takdir etmek dinleyicilere kalmış, bizse buradan Morbid Tales'e geçelim.
Celtic Frost'un adı genellikle Venom, Bathory gibi gruplarla beraber anılır. Bunlar 90'lardaki black metal müziğine çeşitli yönlerden etkilerde bulunmuş gruplar. Ama mesela Celtic Frost'un Cold Lake albümünü dinlediyseniz "bunlar mı etkilemiş black metali?" demeniz gayet mümkün (hoş, Venom'ın Calm Before the Storm albümü için de böyle denebilir ama onlar en azından muhteva olarak bu kadar salmıyorlar). O zaman daha da eskiye bakmak gerek. Mesela ilk albüm olan Morbid Tales. Grubun en çiğ, en az senfonik albümü. İçeride karanlık bir hava da var ama, bu daha çok içine kapatmadan ziyade, kötü bir gülümsemeye sebebiyet veriyor genellikle.
Şarkıların yapıları birbirine oldukça yakın. Deney manyağı bir grubun yine de albüm bütünlüğünü koruyabildiğini gösteriyor bu. Tabi bu sonuca daha çok, sonraki albümler incelendiğinde varılabilir çünkü adamların niyeti ilk başta sabit gitmektir belki de kim bilir? Albümü ilk dinlediğimde sadece iki şarkılarını tanıyordum, Nocturnal Fear ve Circle of the Tyrants, cover denen kavram sağolsun. Bu iki şarkı da sonlarda (üstelik ikinci dediğim yeniden basımla eklendi bu albüme) ve bunlara gelene kadar bu iki şarkıyı hatırlatan bolca name duydum. Nocturnal Fear'ın kime ait olduğunu bilmesem, bir de bunu listesi yazmayan çekme kasette dinlesem CF'nin olduğunu aşağı yukarı tahmin edebilirdim yine herhalde.
Bu albüm için "bir çok black metal grubunu etkiledi" diyorlar. Özellikle de öz (hakiki Norveç) black metali. Naçizane ekstrem metal kültürümle Darkthrone'un ilk zamanlarını yakaladım bu albümde mesela. Özellikle Panzerfaust'tan birkaç şey bulmak mümkün. Gayet kısıtlı bir çeşitliliğe sahip olan öz black metal gruplarından daha da fazlasını yakalamak pek zor olmasa gerek. Tabi bunu diyen benin aklına şimdilik başka da bir grup gelmiyor.
Kirli vokalleri, ürkütücü enstrümantal bölümleri (iki tane, biri girişte öbürü Nocturnal Fear'dan hemen önce), tempolu ritmi, "kötü gülümsetici" karanlık havası ve tabi ki verdiği "bu grup bir daha böyle albüm yapmaz, dibine kadar sindireyim bari" düşüncesiyle her daim dinlemeye müsait, gayet hoş bir albüm Morbid Tales. Özellikle öz black metalin müzikal köklerini merak edenler, thrash metalden de hoşlananlar ve "tarzını yiyeyim, bana kirli bir şey ver yeter" diyenlerin kaçırmaması gerek. Tamam?
- "Into the Crypts of Rays" – 3:39
- "Visions of Mortality" – 4:49
- "Dethroned Emperor" – 4:37
- "Morbid Tales" – 3:29
- "Procreation (Of the Wicked)" – 4:04
- "Return to the Eve" – 4:07
- "Danse Macabre" – 3:52
- "Nocturnal Fear" – 3:36
0 adet yorum var.:
Yorum Gönder