Overkill - Horrorscope ~ iki seksen virgül kırk yedi...

Overkill - Horrorscope

29 Nisan 2008 Salı

Bobby Ellsworth - Vokal
Merritt Gant - Gitar
Rob Cannavino - Gitar
D.D. Verni - Bas
Sid Falck - Davul

Bir keresinde yazlıktan İzmir’e dönüyorum arabayla, o sırada Horrorscope’u dinliyorum. Hava aşırı güneşli, güneş gözlüklerimi takmışım. Güneş gözlüğünün camı dolayısıyla görüntü daha bir keskinleşiyor sanki. Kontrast artıyor gelen sepya tonunun yanında. Yüksek kontrast demek yüksek gerilim demek. Gerilim de bilirsiniz sinema türlerinden. “Buh!” diye korkutma olmaz da, içten içe yavaş yavaş rahatsız eder adamı. Duyu organlarından vücuda birer stres akışı olur.

Prison Break adlı dizi sağ olsun, sayesinde gerilim hissinden keyif almaya başladım. Bu yüzden olsa gerek ilk başlarda pek ilgimi çekmeyen Horrorscope sonradan favorilerimden birisi oldu. Zirve noktasını da işte yazının başında anlattığım yazlık dönüşü yolda yaptı. Birdenbire aklıma bir şey geldi, bir fotoğraf projesi, böyle 72 karede polisiye gerilim tarzında bir hikaye anlatmaca. Doğal olarak siyah beyaz tabi. Agrandizörün başında bir el havada sallanır “ver kontrastı ver kontrastı” nidalarıyla, fotoğraflardaki gerilim köklenirdi. Sonra o proje bitince sergi açardım, insanlar sırasıyla fotoğrafları izler hikayeyi görürdü. Arkaplanda da kısık sesle bir Horrorscope albümü döner dururdu. Eminim müzik sergiye cuk oturur, kolonları inletmediğimiz için kimse de gıkını çıkarmazdı. Yolda bunları düşündüm hep Horrorscope’u dinlerken. O günden sonra da bu albümden söz ederken aklıma gelen ilk kelime “gerilim” oldu.

Overkill’in en olgun ve ciddi albümünün The Years of Decay olduğu söylenir. Doğrudur, ama zaman zaman ciddilikte ondan hemen sonra çıkan Horrorscope onu geçebilir. Zira albümdeki tüm şarkıların karakteristiği birlik içinde, tabi son iki şarkı ile Frankenstein adlı cover dışında. O da Edgar Winter’ın 1973’te yayınladığı bir albümünden. Son iki şarkıyı hiç mi hiç beğenmiyordum, bu ikiliden ilki olan Nice Day for a Funeral başlayınca hele hele ruh halim kötüyse “ay baydın be Overkill” diyordum, zira bu ikili Overkill için biraz depresif kaçıyor. Gerçi Nice Day for a Funeral ile Rock Republic performanslarını izledikten sonra barıştım, son şarkı Solitude’la da albüm favorim olduktan sonra düzelttik arayı ama halen daha albümün genelindeki gerilim havasına sahip olduklarını düşünmüyorum. Ama bütünlük açısından yine de Overkill diskografisinde zirveye oynayan bir albüm Horrorscope. O 3 şarkı dışında dinledikçe öyle geriliyorum ki, gerilimden keyif almanın tadını çıkarıyorum (reklam sloganı gibi oldu heh heh). Hatta şu anda yazıyı yazarken daha bas ağırlıklı ses veren bir hoparlörden dinliyorum, eve yeni getirttim bu eski aletleri, hakikaten ayrı bir keyif alıyorum bu albümden bu haliyle.

Bazı dinleyicileri tarafından Overkill’in en iyi albümü kabul edilen Horrorscope’un o kadar ileri gidip gidemeyeceği artık dinleyenlere kalmış, ama dinlemeyenlere de tavsiye etmekte yarar var. 1990-2000 arasında çıkan en sağlam thrash metal albümlerinden birisi bu. Zira 90-00 arası thrash metal için kan kaybı olduğu kabul edilen bir 10 yıldır, grunge ve alternatif rock sağ olsun, muazzam çok az albüm bulunur. Dolayısıyla dinleyin, dinletin, gerilin.

  1. "Coma" – 5:23
  2. "Infectious" – 4:04
  3. "Blood Money" – 4:08
  4. "Thanx For Nothin'" – 4:07
  5. "Bare Bones" – 4:53
  6. "Horrorscope" –5:49
  7. "New Machine" – 5:18
  8. "Frankenstein" (Edgar Winter) – 3:29
  9. "Live Young, Die Free" – 4:12
  10. "Nice Day... For A Funeral" – 6:17
  11. "Soulitude" – 5:26

0 adet yorum var.: