Accept - Balls to the Wall ~ iki seksen virgül kırk yedi...

Accept - Balls to the Wall

17 Mart 2008 Pazartesi

Udo Dirkschneider - Vokal
Herman Frank - Gitar
Wolf Hoffman - Gitar
Peter Baltes - Bas
Stefan Kaufmann - Davul

Bu yazıyı yazdığım günlerde, bu yazıyı yazmak için bu albümü tekrar dinlemem neticesinde Balls to the Wall adlı albümün aslında gayet yavaş tempolu olduğu kanısına vardım. Zira yine bu yazıyı yazdığım günlerde uzun zamandır saf heavy metal dinlemiyordum. Sahi, tam şu an garip geldi bu durum bir an için. Bu şarkılar bu kadar yavaş mıydı yahu? Sanki 0.9x hızda dinliyor gibiyim. Demek ki insanın kafasındaki hız anlayışı dinlediği şeylere göre değişebiliyormuş. Bu yazının ana fikrini ta ilk paragraftan verdim böylece.

Almanya’nın heavy metal efsanelerinden Accept’in bu en çok bilinen albümü, aynı zamanda metal tarihinin en maskülen albümlerinden birisi. Kapağından sözlerine, müzikteki kuvvete kadar bu tamamen hissediliyor. Adeta bir erkekler kulübü, dayanışma amaçlı gibi (ne alakaysa). Bunu tek fark eden ben değilmişim, hatta Love Child’ın sözlerinden kıllanan da tek ben değilmişim ki bu albümün bu kadar çok bilinmesine katkıda bulunan mevzulardan birisi de albümde yer yer esen eşcinsel hava. Grup bunu inkar etmiyor zaten, bilakis insanların önyargıları yüzünden daha çok ilgi göstereceklerini düşünerek seçtikleri bir yöntem.

“Dayanışma amaçlı erkekler kulübü” tanımlamama da bir dayanak buldum albümü dinledikçe. Losing More Than You’ve Ever Had ve Losers and Winners gibi şarkılardaki teselli ve tavsiyeler bu düşüncemi destekliyor. “Man” diye hitaplarla başlayan cümleler, “write a letter, you’ll feel beter” tarzı öneriler… Gerçi şimdi şarkının son kısmını okudum, en son kıvırıyormuş şarkıcı kişi, “o mektubu bana ver, kendim için kullanacam” diyormuş. Bu da işte bütün bu paragrafın üstüne çarpı atmak anlamına gelecektir. Yaktın beni Udo (ya da grubun söz yazarı olarak da adı geçen menajer Gaby Hauke).

Albümün maskülen yapısı tabi yanında kuvvet dolu şarkıları getirmese ayıp etmiş olurdu. Albümün adını alan (ya da albüme adını veren, neyse) şarkı özellikle muazzam kuvvetli. Klibi de gayet öyle. Hatta oradaki performans öyle maço ki, delikanlılığın kitabını yeniden yazıyor adeta Accept.

Sonuca bağlamak gerekirse, heavy metalin en karakteristik albümlerinden birisi kıvamında Balls to the Wall. Hem ağır, hem güçlü, hem de yine güçlü vokalli, hem erkeksi (tercih olarak değil, kendini öyle hissettirme açısından. Şimdi yanlış anlamalara da gark etmeyelim), hem de klasik bir albüm. Dinleyiniz, hakkını veriniz.
  1. "Balls to the Wall" – 5:50
  2. "London Leatherboys" – 3:57
  3. "Fight It Back" – 3:30
  4. "Head over Heels" – 4:19
  5. "Losing More Than You've Ever Had" – 5:04
  6. "Love Child" – 3:35
  7. "Turn Me On" – 5:12
  8. "Losers and Winners" – 4:19
  9. "Guardian of the Night" – 4:25
  10. "Winter Dreams" – 4:45

0 adet yorum var.: