İnsanların akıllarına gelebilecek olası soruları kendime sormayı çok severim. Boo!'da da bolca yapmıştım bundan. Orada baya sinirli bir okur profili çiziyordum ama şimdi normale alalım tepkileri heh heh.
Blog fikri nereden çıktı?
Aslında tamamen kişisel bir alana sahip olmaktan çıktı, ama ne koysam bilemedim. Konusuz bloglar kaybolmaya mahkumdur, sıkı takipçi bir arkadaş çevresi yoksa tabi. O yüzden aklıma albüm tanıtımlarını bir yerde birleştirmek geldi. Açıkçası biraz da şuraya özenmekten dolayı tabi.
Blogun adı nereden çıktı?
İsim ararken henüz albüm tanıtımlarıyla alakam yok, bir etki altında olmadan isim arıyorum. Blogların çoğu gözlemlediğim kadarıyla alakasız ve ilginç isimlere sahipler, o yüzden ben de ona göre düşünüyorum. Aklıma iki seksen uzanmak geldi. Ama sadece iki seksen'i alan olmuştur herhalde diyerek (şimdi baktım henüz boşta heh heh) ve ismi biraz daha ilginçleştirmek için mühendislik eğitiminde olmanın da verdiği birikimle (!) sayıya küsürat kattım. Peki niye kırk yedi? O benim ortaokul numaramdı çünkü. Basketbolcu olsam herhalde yine o numarayı giyerdim (FIBA müsabakalarında değil tabi).
Tanıtım mı, inceleme mi?
Dikkat ettiyseniz şu ana kadar hiç inceleme demedim. Çünkü incelemek demek eleştirmek demek, puanlamak demek. Benim ne haddime bunları yapmak? Şurada kendi çapında müzik dinleyen biriyim heh heh. O yüzden "tanıtım" kelimesi daha iyi gidiyor. Tavsiye, izlenim aktarımı gibi olayların altını daha çok dolduruyor.
Hangi tarzlar var?
Ağırlıklı olarak thrash metal var. Onu death metal, heavy ve hair metal, black metal, rock gibi, punk gibi, blues gibi şeyler izliyor. İçerik çoğaldıkça bu soruya cevap yazmama gerek kalmamış olacak, her şeyi yandaki etiket bulutu açıklayacak.
Albümlerin hepsi yeni mi?
Hayır, en az fikir oluşturacak kadar dinlediğim albümlerden elime ne gelirse onu yazıyorum. Arada yeniler de geçerse ne mutlu.
Peki bu yazıların hepsi yeni mi?
Hayır, ilk eklenenleri daha önce Boo! dergisinde yayınlanan yazılarım. Onlardan sonra yazılanlar ise iki farklı niyetle yazılmış olabilir: Birincisi Boo! için yazılıp yine buraya aktarılmış olabilir, ikincisi ise bizzat burası için yazılmış olabilir. Ama tabi önce burada bulunup da sonra Boo!'da da yayınlanmayacak diye bir kural yok. Pekala aynı yazıları orada da görebilirsiniz.
Hangi sıklıkla yazı eklenecek?
Biraz ruh halime bağlı bu. 2-3 günde bir de olabilir, haftada bir de. İki haftada bir olmamasına özen göstereceğim. Sürekli bakıp hüsrana uğramamak için rss olayını kullanabilirsiniz. Nasıl olduğunu kendim test ettiğimde burada anlatacağım.
Bu "tepeye not"lar neye işaret ediyor?
İnsanların fikirleri ya da uslupları zaman içinde ufak değişimlere uğrayabileceği için eskiden bir yazıda yaptığım saçmalığı şimdiye mal etmemeye işaret ediyor. Yazıları değiştiresim de gelmedi zira, en uygun çözüm başında ne zaman yazdığımı bildirmek.
Blogun üstündeki resimde gördüğümüz albümler var ya, onların hepsi günün birinde eklenecek mi?
Hmm haklısın (ya da haklıyım, soran da benim heh heh). Bu haliyle tabelasına hiç bir zaman yolları kesişmeyecek hayal arabalarını koyan oto kuaförleri veya araba kiralama dükkanlarına benziyor. O zaman önceliği bunlara vermem pek de fena olmaz tabi. Ama söz vermiyorum ona göre.
Bu sorulara daha soru eklenecek mi?
Aklıma geldikçe neden olmasın?
Bu yazıyı yazmamın nedeni, belki de yapacağım albüm tanıtımlarının biraz fazla öznel olacak olması olsa gerek. Ya da yazarken olası bir okurla içli dışlı gibi hissettiğimden de olabilir. Neticede bu yazıda ihtiyacınız olandan fazlasını ve zaten profilde yazanları kırparak kendimi tanıtmaya çalışacağım.
2004'ün başında sertadam.net adında bir rock&metal sitesi (ya da portalı, neyse) açtım. Aslında sadece onu açmamıştım ama bir tanesi zaten önemsizdi, öbürü de zaten elimdeki her sitenin hacklenmesine neden oldu. Neyse, sertadam.net ile şöyle bir Haziran 2004'e kadar devam ettim, az üyeye oranla katılım fena değildi, üstelik bunlar yakın çevrem de değildi, nadiren gruplardan ya da sitelerden e-posta falan gelirdi tanıtmam için. Tabi site hacklendikten sonra bunların bir anlamı kalmadı. Sonra bunu izleyen sonbaharda en azından sertadam'ı hortlatayım dedim, hazır portal yazılımı yerine kendi tasarımımla, onda da bu sefer ilgi görmedi, ben de tümden kapattım olayı.
2005 yılının sonlarında aylık çevrimiçi dergi Boo!'yu kurdum, 22 sayı boyunca yazı yazmanın yanında tasarım ve yönetim işlerini de üstlendim. 23 numaralı sayıda tasarım&yönetim işini Ali'ye devrettim, o zamandan beri artık sadece yazarım.
Boo!'da başım sıkışınca maksat yazı olsun, gönüller hoş olsun dediğimde aklıma ilk gelen yazı tarzı albüm tanıtımı oldu. Hepsini bir anda alınca azımsanmayacak sayıda albüm tanıtmışım, bu yazıyı yazdığımdan sonraki en az 5 ay boyunca da bolca yazacağım. Bu durumda bu işin bloguna başlamak, dergide yazılanları burada toplamak, ya da bizzat buraya yazmak, aynı zamanda Boo! için de hazırda yazı bulundurmak gibi amaçlar dahilinde 2 80,47'yi açmış bulunuyorum. Haydi bakalım hep beraber hayırlısı!
Sevdiğim müzik tarzı ekstrem metal. Bunu genişletmem istendiğinde bu cevabı şu kadar genişletebiliyorum (ek tarzlar da geliyor, bunların hepsi ekstrem metale girmez tabi ki heh heh): heavy, hair, (ağırlıklı olarak) thrash, death, (azıcık) black metal ile hard rock, hardcore punk (genelde 80'ler ve öncesi) ve son olarak bir miktar blues. Yaklaşık 2,5 yıldır müzik zevkim bu civarda. Onun öncesinde aşağıdaki metal tarzlarına da ilgi gösterdiğim zamanları sayarsak (nu-metal hiç bir zaman tabi!) 7 yıla yakın süredir metal müzikle ilgiliyim derim.
Sevdiğim gruplar yine profilimde yazıyor, o yüzden sevmediklerimi saysam fena olmaz: nu-metal, gotik metal, melodik death ile senfonik black metal, power metal (epik içerikli olanı diyelim), progresif metal, doom metal, sonu "-core" ile biten çoğu şey, endüstriyel deneysel işler, Radyo Eksen mamülleri, Türkçe rock (Objektif, Kramp, Whisky gibi grupları saymıyorum tabi, daha çok 2000'ler sonrası demek istediğim), rap, hiphop, r&b, disko mamülleri (elektronik falan).
Müziğin tekniğinden neredeyse hiç anlamam, hiç enstrüman çalmışlığım yoktur. Albüm tanıtırken bu baya zorluk çıkarabiliyor bazen, ama en azından herhangi birine anlayabileceği şekilde yazmış oluyorum.
Üstteki paragrafa rağmen şu anda adını açıklamak istemediğim bir grupta (şu anda hiç bir somut iş ortaya koymadık zira) vokalleri üstleniyorum. Guitar Pro'da besteleri yazmaya başladım, tekniği öğrenirsem bu program sayesinde öğreneceğim herhalde.
Kendimi bu kadar tanıtsam herhalde bu blog için yeterli olabilir. O zaman sizi diğer yazılara alalım.